Damızlık koç desteği kuzulama oranlarında artış sağladı
Telefondan uzak kalma korkusu psikolojiyi bozuyor!
08.12.2025 - Pazartesi 13:02
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, nomofobi olarak bilinen telefonundan ayrı kalma veya şarjının bitmesi korkusunun psikolojik, fiziksel ve sosyal etkileri ile bu kaygıyla başa çıkma yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Nomofobi, dış dünyayla bağın kopacağı hissini içeren derin bir korku!
Nomofobinin, ‘no mobile phone phobia’ teriminin kısaltması olduğunu ve akıllı telefonundan ayrı kalma veya telefonun şarjının bitmesi korkusunu ifade eden yaygın bir kaygı türünü tanımlamak için kullanıldığını aktaran Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, “Bu durum, sadece basit bir endişeden ziyade, kişinin dış dünyayla olan bağlantısının tamamen kesileceği hissini içeren derin bir korku olarak tanımlanır.” dedi.
Özellikle dijital dünyanın merkezinde olan genç nesillerin, sosyal etkileşimlerinin çoğunu telefon üzerinden yürüttükleri için bu durumu daha yoğun yaşadıklarına dikkat çeken Aydın, “Benzer şekilde, bağımlılık eğilimi olan bireyler ve genel anksiyete düzeyi yüksek kişiler de kontrolü kaybetme korkusu nedeniyle şarj kaygısına daha yatkın olabilirler. Sosyal medya kullanımının yoğun olduğu kişilerde de önemli gelişmeleri veya etkileşimleri kaçırma korkusu, nomofobiyi tetikleyebilir. Bu, telefonun sadece bir iletişim aracı olmaktan çıkıp, kimlik ve sosyal statü algısının bir parçası haline geldiğinin bir göstergesidir.” şeklinde konuştu.
Telefonun şarjı azaldığında beyin bunu tehdit sayarak ‘savaş ya da kaç’ tepkisini başlatıyor!
Telefonun şarjı azaldığında vücudun verdiği tepkilerin, beynin bir tehdit algılamasıyla yakından ilişkili olduğunu aktaran Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, şöyle devam etti:
“Bilimsel olarak, bu durum, beynin stresle başa çıkma hormonu olan kortizol salgılamasına neden olur. Telefonun şarjı kritik seviyelere indiğinde, bilinçdışı bir tehlike sinyali alır ve ‘savaş ya da kaç’ mekanizması devreye girer. Bu durum, kalp çarpıntısı, hızlanmış nabız, ellerde ve avuç içlerinde terleme ve hatta titreme gibi fiziksel belirtilerle kendini gösterir. Bu semptomlar, vücudun potansiyel bir tehlikeye karşı hazırlık yapmasının doğal bir sonucudur. Bazı araştırmalar, nomofobinin yarattığı stresin, kişinin aslında var olmayan bir telefon titreşimini veya sesini duyması gibi ‘sanal kalp atışı’ fenomenine yol açabileceğini de göstermektedir. Bu da beynin yarattığı kaygıya ne kadar derin tepkiler verdiğinin bir kanıtıdır.”
Uzun vadede ruh sağlığı üzerinde yıkıcı etkilere yol açabilir!
Nomofobinin, kısa süreli bir endişeden çok daha fazlası olduğuna vurgu yapan Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, “Uzun vadede ruh sağlığı üzerinde yıkıcı etkilere yol açabilir.” dedi.
Sürekli olarak telefon şarjını kontrol etme ve pil ömrüyle ilgili endişe duyma döngüsünün, bireyde kronik stres ve anksiyete seviyesini yükselteceğini dile getiren Aydın, “Bu durum, zamanla panik bozukluğu veya genel anksiyete bozukluğu gibi daha ciddi psikolojik sorunlara evrilebilir. Ayrıca, telefonla olan bu yoğun bağ, gerçek dünyadaki yüz yüze etkileşimlerin azalmasına neden olarak sosyal izolasyonu ve ilişkilerde bozulmayı beraberinde getirir. Geceleri bile telefonun şarjının bitmesinden korkma, uyku düzenini bozarak uykusuzluğa yol açabilir. Tüm bu faktörler bir araya geldiğinde, kişinin yaşam kalitesi, iş veya okul performansı ve genel mutluluk seviyesi olumsuz yönde etkilenebilir.” açıklamasını yaptı.
Nomofobiyi yenmek için bilinçli teknoloji kullanımı şart…
Bu kaygıyı azaltmak için bireylerin hangi alışkanlıkları değiştirmeleri gerektiğine değinen Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, “Bu değişikliklerin başında bilinçli teknoloji kullanımı yer alır. Bireyler, yemek yerken veya arkadaşlarıyla vakit geçirirken telefonu bir kenara bırakarak dijital detoks yapmayı deneyebilir.” dedi.
Bir diğer etkili yöntemin ise, gereksiz bildirimleri kapatmak olduğunu söyleyen Aydın, sözlerini şöyle tamamladı:
“Sürekli gelen bildirimler, telefonun çekiciliğini artırarak ondan uzak durmayı zorlaştırır. Ayrıca, evde veya işte telefonun kullanılmaması gereken ‘sınırlı bölgeler’ belirlenmesi öneriliyor; örneğin yatak odasına telefon sokmamak gibi. Bu tür pratikler, kişinin telefondan bağımsız var olabileceğini ve şarjının bitmesinin bir felaket olmadığını fark etmesine yardımcı olur. Eğer bu alışkanlıklar yeterli olmazsa, bilişsel davranışçı terapi (BDT) gibi yöntemlerle bir uzmandan destek almak, nomofobinin altında yatan düşünce kalıplarını değiştirmede oldukça faydalı olabilir.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
4. Bayraklı Uluslararası Homeros Edebiyat ve Sanat Festivali tamamlandı
Tekirdağ’da 5 Aralık Kadın Hakları Gününe Özel Anlamlı Program
Orhan Veli Şiirleri Müze Gazhane’de Yankılandı
Konya Büyükşehir’in Şeb-i Arus Haftasına Özel Aydınlatmaları Şehri Renklendirdi
Damızlık koç desteği kuzulama oranlarında artış sağladı
İBB Şehir Tiyatroları: 10-14 Aralık 2025 Haftalık Programı
Çeşme’de Engellilik Odağında Sanatla Terapi Yaklaşımları Kampı
‘Kıvılcım Zirvesi’ 27 ülkedeki Türk profesyonellerini buluşturdu
Fişekhane'de bu hafta